Reklam

Ankara Haberleri

Manşet

Gazete Sağlık

2 Mart 2016 Çarşamba

Cep Telefonu ve İnternet Kullanıcıları Rahatlayacak! (AKK) Adil Kullanım Kotasında Değişim...

BTk internet sitesinden yapılan açıklamalar, internet kullanıcılarının yüzlerini güldürdü... Artık abonelik iptal işlemlerinde zorlama yapılmayacak, Adil Kullanım Kotası çilesinde gelişmeler var... Tüm detaylar haberde.  

BTK’nın internet sitesinde 2016 İş Planı olarak, bazı başlıklar yer aldı. Kullanım miktarı sınırlı olan hizmetler, fatura üst sınırı uygulamasına yönelik usul ve esasların hazırlanması gibi konular plana dahil edildi.  Karşılaşılan yüksek faturalar abonelerin sık sık sorun yaşamasına neden oluyor.  Düzenlemeler ile bu durumun önüne geçilmesi , fatura tutarlarının kontrolü, abone bilgilendirmelerinin tam ve etkili şekilde gerçekleştirilmesi  hedefleniyor.

 ABONELİK İPTALİNE KOLAYLAŞACAK6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 2014 yılında yürürlüğe girdi.  52. maddesi ile de  abonelik tesisi ve feshi işlemlerinin yazılı ortamın yanı sıra mesafeli olarak da yapılabilmesinin önü açıldı.  Fakat  Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK)’nun 50. maddesinin dördüncü fıkrasıyla abonelik feshi yazılı olarak yapılıyor.  Yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile uyumlu olması için ayrıca elektronik haberleşme sektörünün etkin  yapısı sebebiyle abonelik sözleşmelerinin feshinin elektronik ortamda yapılmasının tüketiciler açısından kolaylık olacağı varsayılarak, BTK tarafından EHK‘nın 50. maddesinin 4’üncü fıkrasında değişiklik yapılması için  teklif hazırlanacak.ADİL KULLANIM KOTASITeknoloji alanında yaşanan gelişmeler ve artan tüketici talepleri sonucunda sabit ve mobil internet erişiminde uygulanan Adil Kullanım Kotası (AKN) ile ilgili çalışma yapılması, özellikle AKN sonrası veri indirme hızlarının daha iyi hale getirilmesi, tüketiciler açısından şeffaflığın artırılması gibi pek çok  konuda gelişme kaydedilmesi amaçlanıyor.

VERİ MERKEZLERİZaman geçtikçe katlanarak artan veri trafiğinin veri merkezlerine olan talebi artıracağı düşünülüyor. Diğer taraftan, Türkiye’den erişilen verilerin büyük bir bölümünün yurt dışındaki veri merkezlerinde tutuluyor olması, yurt dışından gelen trafiğin ve dolayısıyla ücretlerin fazla olması ülkemiz için ekonomik kayba da neden oluyor.  Veri merkezlerinde tutulan verilerin güvenliğinin sağlanması Türkiye açısından büyük öneme sahip.  Bu bağlamda, veri merkezlerine yönelik  ekonomik açıdan motive edici ve siber güvenlik açısından da önleyici tedbirlerin alındığı bir ortamın tesis edilmesine dair yol haritasının belirlenmesi hedefler arasında bulunuyor.

ORTAK BAZ İSTASYONUNüfusu 10 binin altında olan yerleşim yerlerinde, otoyollarda, hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarında, bölünmüş kara yollarında, tüneller ile konvansiyonel tren hatlarında yeni kurulacak anten tesisleri telsiz erişim şebekesi paylaşımına olanak sağlayacak şekilde kurulmuş olacak.

Cep Telefonu ve İnternet Kullanıcıları Rahatlayacak! (AKK) Adil Kullanım Kotasında Değişim...

29 Şubat 2016 Pazartesi

Meb, Okullardaki Güvenlik Sorununu Nasıl Çözecek?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararında; Devletin, yasamın korunması ile ilgili koruyucu tedbir alma sorumluluğunun bulunduğu aşikardır. Mevcut davada, söz konusu olanın bir okul olduğu ve okulların suçu önleme konusunda doğal olarak emniyet birimleri ile aynı imkanlara sahip olamayacaklarını gözden kaçırmamak gerektiğini ve ayrıca AİHM'nin güvenlik güçlerinin görevlerine ilişkin içtihadı ışığında ortaya konan ilkeleri hatırlatmanın yararlı olduğu, Okul müdürünün okul girişine güvenlik kulübesi yapılmasına dair talebinin karşılanmadığını göz önünde tutmakla birlikte, bu tedbirin öncelikle öğrencilerin okul dışından yabancı şahısların saldırgan tutumlarından korunmalarına yönelik olduğu, Yetkili makamların okul idaresinin pencerelere demir parmaklık takılması ve emniyet birimlerinden destek isteği de dahil güvenlikle ilgili taleplerini dikkate almamaları vurgulanmıştır.

MEB Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararı üzerine yeni olaylarda yeni tazminat davalarının gündeme gelmemesi için il milli eğitim müdürlüklerine istatistiki bilgileri derleyecek yazılar göndermektedir.

İlk yazı aşağıda yer verdiğimiz haberimizde ki 22/10/2015 tarih ve 10790983 sayılı yazıdır. Bu yazı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 10/07/2012 tarihli KAYAK Kararının icrası sürecinin Avrupa Konseyi AİHM Kararlarının İcra Dairesi (AKİD) tarafından takip edildiği, bu nedenle, AKİD'e sunulacak eylem planında/raporunda yararlanılmak üzere, karara konu olayla ilgili benzer olayların yaşanmaması adına ne gibi önlemler alındığına ilişkin ile istatistiki bilgi talep edilmiştir.

 Şimdi ise aynı süreç devam etmekte aşağıdaki yazı ile tekrar istatistiki bilgi talep edilmektedir.

Fakat Bilindiği üzere 19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulunda ele alınan konulardan biriside Okul Güvenliğiydi ve kurulda "Okulda fiziksel güvenliği sağlamak amacıyla, bütün okullarda güvenlik görevlisi ve sağlık personeli hizmet alımı yoluyla görevlendirilmelidir." kararı alınmıştır.

Hatta Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 04.02.2015 tarih ve 1222428 sayılı yazılarında;

Milli Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliğinin "Birliğin görev ve yetkileri" başlıklı 6. maddesi 1.fıkrası (d) bendindeki; "d) Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hizmetlere ilişkin sosyal güvenlik primi, vergi ve benzeri ödemelerin yapılmasını sağlamak." hükümleri ile,

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Diğer personel" başlıklı 50. maddesi 3.fıkrasındaki; "(3) Kadrolu personel dışında, ücretleri genel bütçe veya bütçe dışı kaynaklarca karşılanarak hizmet satın alma yoluyla çalıştırılacak personelin görevlerine ilişkin esas ve usuller sözleşmeyle belirlenir." hükümleri ile,

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün 2014/20 nolu genelgesinin; "6.2. Okulların güvenliğinin güçlendirilmesinde, özel güvenlik marifeti ve güvenlik kamaralarının kullanılmasına yönelik imkanların sağlanması," hükümleri ile okullarda özel güvenlik görevlisi çalıştırılabileceğini açıklamıştır.

Emniyet güçlerinin bile güvenliği sağlamakta zorlandığı durumlarda öğretmenler okullarda güvenliği nasıl sağlayacak. Kaldı ki 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43/1 maddesindeki"Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir." hükümlerine göre; öğretmenlik Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. bu mesleğin görevi güvenliği sağlamak değildir. Huzurlu ve güvenli bir ortamda eğitim, öğretim faaliyetinde bulunmaktır.

Hal böyle iken Milli Eğitim Bakanlığı 17.09.2015 tarih ve 9367301 sayılı yazılarında okullarda güvenliği öğretmene emanet etmiştir.

Buna göre;

1- Okullarda eğitim ve öğretim gören öğrencilerimizi oluşabilecek zararlardan korumak ve güvenliğini sağlamak için koruma ve güvenlik görevlilerine ihtiyaç duyulmaktadır.

2- Bakanlık tarafından ödeneği gönderilmek üzere hizmet alım yoluyla koruma ve güvenlik görevlileri alınmalı veya okul aile birliğinin kararı doğrultusunda hizmet alımı yoluyla alınmalıdır.

3- Okula koruma ve güvenlik görevlisi alınabilmesi için, İl Koordinasyon Kurulu kararları alınmış olması gerekmektedir.

4- Koruma ve güvenlik görevlileri, güvenlik eğitimi ve hizmeti veren firmalarının gireceği bir hizmet alımı sonucunda belirlenmelidir.

5- Koruma ve güvenlik görevlilerine pedagojik eğitim verilmelidir.

6- okul girişlerine manyetik detektörler ve kimlik kartı ile giriş sistemleri kurulmalıdır.

Burada bir iki laf bize düşüyor.

Sayın Bakanım!

İstatistiki bilgi ile mi güvenlik sağlayacaksınız, okula cebinde bıçakla şahıslar nasıl girebiliyor. Verin emri okul kapılarına özel güvenlikçi hizmet alım yolu ile alınsın, kurun manyetik detektörleri ve kimlik kartı ile giriş sistemlerini güvenlik sağlansın, öğretmenleri sorumlu tutarak bir yere varamazsınız. Okul müdürlerine sesleniyorum okul giriş kapılarında gerekli güvenlik önlemlerini almazsanız almak için çırpınmazsanız tazminat yakanızda haberiniz olsun.

www.memurlar.net

26 Şubat 2016 Cuma

Görevde Yükselme Sınavı'na 'hesap makinesi' iptali

Sağlık Bakanlığı Görevde Yükselme sınavı Kimya branşından 51 puan alıp başarısız sayılan aday Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Dava açan aday, sınavda hesap makinesinin yasak olmasına rağmen, sınav kitapçığında talimatın aksinin yer aldığını belirtti.

Ankara İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı 'Kimya Branşı' Görevde Yükselme Sınavını telafisi güç zararlar doğabileceğini belirtip yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği karar için TIKLAYINIZ

Benzine 5 kuruş zam

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Ankara'da litresi ortalama 4,07 liradan satılan benzinin litre fiyatı 4,12 lira olacak. Benzinin litresi İstanbul'da 4,04 liradani 4,09 liraya, İzmir'de 4,05 liradan 4,10 liraya çıkacak.

Dağıtım firmalarının belirlediği fiyatlar, rekabet ve serbesti nedeniyle şirketler ve kentlere göre küçük çaplı değişiklikler gösteriyor.

25 Şubat 2016 Perşembe

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinde değişiklik

Karar Sayısı : 2016/8514

Ekli "Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in yürürlüğe konulması; Sağlık Bakanlığının 2/2/2016 tarihli ve 661 sayılı yazısı üzerine, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 8 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 8/2/2016 tarihinde kararlaştırılmıştır.

AİLE HEKİMLİĞİ ÖDEME VE SÖZLEŞME YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR

YÖNETMELİK

MADDE I- 24/12/2010 tarihli ve 2010/1237 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarında yer alan "yüz" ibareleri "iki yüz" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"Mali yıl başladıktan sonra sözleşme imzalayarak göreve başlayan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının ise sözleşme dönemi sonuna kadar kalan sürenin iki yıllık çalışma süresine oranının, iki yüz puan ile çarpılmasıyla bulunacak puana ulaşması halinde ihtaren sözleşmeleri sona erdirilir. Hesaplamada kesirler tama iblağ edilir."

MADDE 2- Sayıştayın görüşü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

KPSS yönetmeliğinde değişiklik yapıldı

Karar Sayısı : 2016/8434

Ekli "Kamu Görevlerine ilk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in yürürlüğe konulması;

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Devlet Personel Başkanlığı)'nın 21/1/2016 tarihli ve 352 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu'nca 25/1/2016 tarihinde kararlaştırılmıştır.

KAMU GÖREVLERİNE İLK DEFA ATANACAKLAR İÇİN YAPILACAK SINAVLAR HAKKINDA GENEL YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE I- 18/3/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe

konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 11- KPSS, sonuçların açıklanmasından itibaren iki yıl süreyle geçerlidir.

Ancak, öğretmen adayları için KPSS'de elde edilecek puanların geçerlilik süresi

bir yıldır. Yeni bir sınavın yapılamaması durumunda ise sınav sonuçları, bir

sonraki sınav sonuçlarının açıklanmasına kadar geçerli olmaya devam eder."

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 10- (A) grubu kadrolara ilişkin sınav başvurularında kullanılan

2016 KPSS puan türlerinin geçerlilik süresi bir yıldır."

MADDE 3- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Lise müdür yardımcısına 'cinsel istismar'dan hapis cezası

Pendik'te bir ticaret meslek lisesinin müdür yardımcısı, 2 kız öğrenciye "sarkıntılık" ettiği gerekçesiyle 9 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan müdür yardımcısı H.K. ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada son sözü sorulan H.K, "Sayın hakim bir dilekçeyle beni bu duruma soktular. Sonra ortadan kayboldular. Müştekilerin iddiaları doğru değildir. Ben bu olay nedeniyle tutuklandım. Benim o öğrencilerle fiziksel bir yakınlığım olmadı. Zaten çocukların anne babası bile şikayetçi değil. Bu olay nedeniyle çok mağdur oldum. Beraatimi istiyorum" dedi.

Sanık avukatı Şevki Gürsoy da, "Bu olayda tanık beyanı yoktur. İddialar tamamen iftiradır. Ortada delil de yoktur. Sanığın suç olarak nitelendirilebilecek herhangi bir eylemi yoktur. Beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık H.K'yi, mağdur öğrenciler F.E. ile C.E'ye karşı "sarkıntılık" suçunu işlediği gerekçesiyle 9 yıl 4 ay 14 gün hapis cezasına çarptırdı.

Sanık H.K'yi, diğer mağdur öğrenciler D.Ş. ve N.K'ye yönelik "cinsel tacizde" bulunduğu gerekçesiyle de 8 ay 12 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, "sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemece kanaat oluştuğu" gerekçesiyle hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Pendik'te bir ticaret meslek lisesinde öğrenim gören 4 kız öğrenci, lise müdür yardımcısının kendilerine cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle şikayetçi olduğu belirtilmişti.

İddianamede, psikolog eşliğinde ifadeleri alınan öğrencilerin tutarlı beyanları ve taraflar arasındaki cep telefonu mesaj dökümleri doğrultusunda sanık H.K'nin atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtilerek, "Çocukların cinsel istismarı" suçundan 18 yıldan 48 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Filiz Kınık